Pornopop

Pornopop diye bir güzellik var İzlanda'dan çıkan yine... Bir dinleyin bence:

Pornopop - It Doesn't Mean A Thing

Sigur Ròs Live at MoMA

Lights in the dark

Lights in the dark
Originally uploaded by Elsa Prinsessa

İzlandik olmayı isteme nedenleri no:1

Parachutes

Paranhutes belki de en iyi Coldplay albümü ama burada olmasının nedeni o değil. Pek sevdiğimiz İzlanda'nın müzik yaptığını bilmediğim adamlarından Alex Somers'in projesi. Alex, Sigur Ros vokali Jonsi ile beraber Riseboy Sleeps projesini hayata geçirmişti. Parachutes ile neler yaptığını tam olarak bilmiyorum, ama iki şarkılarını şuradan dinleyebilirsiniz, ben Your Stories'i çok sevdim..

http://www.last.fm/music/parachutes

Sigur Rós - með suð í eyrum við spilum endalaust

Sİgur Rós'un yeni albümü üzerine bir şeyler yazmak istiyorum ama bir şeyler beni engelliyor delice. Daha dinlemedim tabii herkes gibi bu albümü ama dinlediğim kadarıyla, ilk single Goobledigook bende anlam veremediğim hisler uyandırdı; daha yeni elde edilmiş bir radyo kaydından dinlediğim ikinci şarkı Festival ise beni alışıldık Sigur Rós hissine yaklaştırdı. Bu açıdan mutluyum ve albümün henüz dinlenmemiş diğer kısmından da umutluyum.

Şuradan dinleyebilirsiniz Festival'i. New Sigur Rós Track at JPs Blog

Seviyorum.

"Sigur Rós fans will love this" veya Stafrænn Hákon

Bir süredir İzlandik değildim evet; kabul ediyorum. Yaza uygun şarkılar dinliyorum. The Ting Tings, Black Kids derken, ara ara kendime soruyordum nerede benim İzlanda ruhum diye. Hatta geçenlerde bir otelin odalarını pencereden izlerken, o odaların içinde dolaşan askılı bluzlu birini gördüğümde, yazın gelmiş olduğunu ve benim bu yüzden hareketli, zıpzıp şarkılar dinlediğimi aklımdan geçirdim. Hemen ardından da böyle şarkıların ve grupların hareketli ve sıcak havası içimi üşütüyormuş; onu farkettim. İçimi ısıtan şarkılar nedir diye düşündüğümde ise buz gibi ülkeler geldi aklıma. Buz gibi şarkılar, içimdeki her şeyi eritiveriyor diye düşünüp sıralıyorum aklıma gelen bu buz grupları... Bu siteye albumunun adını veren grup en başta tabii, ona ne şüphe...

Ama işte öyle de garip bir şey var ki, bu şarkıları her zaman dinleyemiyorum. Bu grupları her zaman tüketemememin sebebi de sanırım onlar özel anlara aitler ve o anlarda dinlenmeliler diye bir hissiyata sahip olmam. Yani ya çok mutluyken, ya da çok üzgün, hüzünlüyken sırf o andaki o baskın duyguyu daha da yoğunlaştırmak sanırım onların işi benim hayatımda. Bu uç noktaları bana daha derinden yaşattıkları için bağımlısıyım mesela Sigur Rós'un. Değerlim kendileri.

Sonra bugün, çok alakasız bir yerde alakasız bir şeyle uğraşırken, zamanında indirip, iPod'uma attığım ve de bir türlü dinleyemediğim bir şey başladı her zamanki gibi shuffle'dayken tüm liste. Öyle garip hisler içine girdim ki yine, uzun süredir bu tür müzikleri tüketmemiş olmanın da verdiği bir alışılmamışlıkla, hemen baktım çalanın ne olduğunu görmek için ekrana. Stafrænn Hákon - Járn yazıyordu. Hemen albümü buldum. Baştan sona dinledim ve kendisiyle ilgili sadece "Sigur Rós fans will love this!" şeklinde bir yoruma sahip olan o link'i hatırladım. Gerçekten de öyleymiş.

Başka hiçbir şey söylemeden, Jarn'ın last.fm linkini veriyoum dinleyim; bu güzellikten mahrum kalmayın diye:

Stafrænn Hákon – Járn

Bu da bir adet klip kendisinden. Ev yapımıymış. Youtube açabilenler bayram etsinler.



Beğenen olursa buradan bir ses etmesi yeterli. Gummi isimli 2007'de çıkmış olan albümü için link hazırda bekliyor, haberiniz olsun.

Avril 14th - A Video by Ayça Keskin

Burak Avril 14th yazmış madem, ben de hemen bu çok sevdiğim şarkıya, çok sevdiğim birinin hazırladığı videoyu ekleyeyim dedim.

Avril 14th

Yüzen şarkılardan birisi, ilk dinlediğim andan beri kulaklarımda, zamanı dolduran müziklerden.. Müzik yapan herkes bir noktada Aphex Twin'den etkilenmiştir sanırım, bu şarkıda da en naif halleri var..

Frakkur - Toyboy

Ychorus'tan Frakkur'un Toyboy'u..

Ef - Give Me Beauty... Or Give Me Death

İsveç'ten bir güzellikle karşılaştım bugün. Beş kişilik bir post-rock grubu Ef. Nasıl anlatsam bilemiyorum ama Explosions in the Sky tadında davullar, Rachel's benzeri yaylılar ve Sigur Rós benzeri bir hüzün ve ağırlık hakim müziklerine. Bodrum katında ufak bir odada yaptıkları, arada ummadık zamanlarda giren yaylılarla süsledikleri müzikleriyle içimde kocaman bir saraya sahip oldular kendileri bir anda. O odaya girmek istedim birilerinin içinde bırakın sarayı, ufacık bir odaya bile sahip olacaksam eğer.

Dinleyiniz.

Heima #2

Heima^nın tamamını izleyebilirsiniz.. Ayrıca www.sigurros.com adresinden de yayınlanmamış bir video clip edinebilirsiniz, bu aralar çok çalışıyor çocuklar, yeni albüm de yolda, heyecanımız dorukta..

Cortney Tidwell - Eyes Are At the Billions

Hakkında daha çok bilgi edindikten sonra bir şeyler yazacağım buraya bu kadınla ilgili. Ben çok sevdim. O zaman siz de dinleyin istedim.

Balmorhea

Balmorhea diye güzel bir oluşum var. Bana sevgili dream endless tanıştırmıştı. Dün kendisi bana Balmorhea'nın yeni albümünün müjdesini verdi. Ben de hemen buraya bir şeyler yazayım itedim ama baktım ki, dream kendi blogunda güzel bir yazıyla, albüm linklerini vermiş bile. O halde o yazıya yönlendireyim dedim çünkü henüz onun söylediklerinden fazlasını söyleyemeyeceğim albüm hakkında; biliyorum. O halde buyrun:

Balmorhea-River Arms

Frakkur

Jónsi^nin kendi halinde takılmaları, Amiina ile Múm^a yakın, Sigur Rós^un da güzelliklerini barındıran Laptop müzikleri, şuradan buyrun..

Arms

Seabear insanlarının ne kadar mülayim varlıklar olduğunu görmek için çok ideal bu şarkı, ayrıca akustik olunca daha bir güzel olmuş..

Seabear

Gönlümüzün başkenti Reykjavik^ten Sindri Snær Sigfússon insanının projesi Seabear.. Önceleri tek başına takılan esas adamımız zamanla şarkıları canlı çalarken insana ihtiyacı olduğunu anlamış, öyle arkadaşları falan da dahil olunca olaya birden ortaya İzlanda^nın Beirut^u çıkmış.. Gerçekten çok güzel müzik yapıyorlar, ayrıca kendileri de pek sevimli.. Albümü buralarda bulma şansınız pek olmadığı için paylaşıyorum, I sing I swim harika bir şey, dinleyin seveceksiniz..
The Ghost That Carried Us Away..

Ásbyrgi

Praising the Distance Concept

Fransız grup A Red Season Shade'in uzaklardan bir haberi var size. Beni de buradaki sözcüleri seçtiler sağolsunlar. Bir kulak verin bence.

Amiina

Önce Sigur Ros^un yaylıları diye duydum onları, aradım buldum bir tek Ep^leri birkaç da konser kayıtları vardı.. Seoul Ep^sine vurulmam fazla zamanımı almadı, dinlediğim en muhteşem şeylerdendi Ugla.. Zaman geçti, albüm geliyor dediler, merakla bekledim.. Albüm geldi, harikaydı Kurr.. Sigur Ros^un arkadaşlarından böylesi beklenirdi, dinledim çok sevdim.. Sonra bir gün Heima izlemeye karar verdim ve yine olan oldu, bir müzik grubuna aşık oldum, sanırım iceland yine beni çağırıyordu.. O günden bu güne Amiina^yım..

Amiina, izlanda^nın buzlu ve soğuk görünüşünden daha çok masalsı duruşuna yakın, zaten şarkılar da masallar anlatıyor.. Dinlediğim en saf müzikleri yaratıyorlar, şu sıralar albümü ve Ep^yi last.fm üzerinden dinleyebiliyorsunuz, şuradan buyurun, fikriniz olsun;

Kurr
Seoul